Alkol Tüketimi
Alkol kullanımının halk sağlığı üzerinde büyük etkisi vardır. Bu etki, erken ölüm ve sakatlıklarda dünyanın beşinci önde gelen risk faktörüdür.
Kontrollü içki tüketimi, kanser riskini azaltmada önemli bir anahtardır. Ancak, gelişmekte olan ülkelerde, son yıllarda alkol tüketimi artış eğilimi göstermektedir.
Alkol’ün kısa vadeli etkileri ruh hali, konsantrasyon, muhakeme ve koordinasyon üzerinde doğrudan etkilidir. Alkol motorlu araç kazaları ve diğer çeşitli yaralanmaların önde gelen sebepleri arasındadır.
Alkolün sağlığımız üzerindeki uzun vadeli olumsuz etkileri günümüzde net ve açık olarak bilinmektedir. Araştırmalar, erkeklerde günde 2 kadeh, kadınlarda ise günde 1 kadeh alkollü içecek tüketilmesinin bazı kanser türlerinin gelişimine arttırdığını göstermektedir. Alkol tüketimi arttıkça, kişinin aldığı risk de o kadar artar. Risk faktörü kanser türüne göre de çeşitlilik göstermektedir. Ağız, yemek borusu (özefagus) , Gırtlak (larinks), yutak (farinks), meme ve karaciğer kanserleri ile alkol arasında güçlü bir ilişki vardır. Alkolle beraber, tütün kullanımı bu bireylerde bu tür kanserlerin riskini daha da arttırmaktadır.
Alkolün nasıl kanser oluşturduğuna mekanizmalar henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Bir teoriye göre alkol başlı başına hormon düzeyleri artırması sebebiyle kanserden sorumludur. Başka bir teoriye göre ise alkol vücutta metabolize edilirken şekilde kanserojen etkileri ortaya çıkmaktadır.
Ağır alkol kullanımının diğer uzun vadeli zararları ise pankreas, karaciğer ve beyin gibi organlarda yaptığı hasar ve yüksek tansiyona neden olmasıdır.
Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC), Dünya Sağlık Teşkilatının (DSÖ)’nın Küresel ve Avrupa çapındaki girişimlerinin etkin bir şekilde uygulanması yolu ile alkol kullanımına karşı ciddi tedbirlerin uygulanmasını taahhüt eder.
Akıllı olun, ölçülü için:
Tüketilen alkol miktarının sınırlanması kanserden korunmada etkili bir yöntemdir.